Satranç ustası Kasparov 1997’de bir bilgisayara yenilince bana göre insanoğlunun teknolojiyle savaşı sona erdi ve teslim bayrağını çekti.
Beynimiz ışığa 190 milisaniyede, sese ise 160 milisaniyede tepki verir. 5G ile biz 3-5 milisaniye gecikmeleri konuşuyoruz. Görünür ışık, elektromanyetik tayfın trilyonda biri bile değil. İnsanoğlu ise beyninin 3’te 1’ini görme duyusu için kullanıyor. Beyne saatte 45 litre kan pompaladığımıza ve aldığımız kalorinin yaklaşık %20’sini beynimiz kullandığına göre, görmek çok pahalı bir duyu…
Beyin saniyede ortalama 100 bit veri işler. Konuşan birini dinlemek için 40 bit gerekir. Bu da arabayla hareket halindeyken yolumuzu kaybettiğimizde neden radyoyu kapattığımızı açıklıyor sanırım.
Oysa 5G ile bizler saniyede 2 Gigabit veriyi (milisaniyeler seviyesinde gecikmelerle) aktarmayı amaçlıyoruz. Bu kapasite ile bir insan olarak yarışmamız mümkün değil, gerekli de değil. Önemli olan bu kapasiteyi yönetmek ve kullanmak.
Bugün dünya üzerinde 20 milyon robot var ve bunun 3 milyonu fabrikalarda çalışıyor. 2030 yılında yalnızca Amerika’da 20 milyon otonom araç olması öngörülüyor. Ülkemizde bu sayı ne olur bilinmez ama, bir sonraki neslin araç kullanım alışkanlığının değişeceği kesin…
ÇOCUĞUNUZA İLK ARABASINI ALAMAYABİLİRSİNİZ…
15 yıl sonra oğluma ilk arabasını almayı düşlüyordum ama mümkün görünmüyor.
Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Martı uygulaması ile elektrikli scooterları her yerde görebiliyorsunuz. Eline cep telefonunu alıp uygulamayı açan, parasını ödeyen her vatandaş gördüğü yerde bu paylaşımlı araçları alıp, istediği yerde bırakıyor. Muhtemelen 15 yıl sonra 5G/6G altyapısı ile desteklenmiş otonom paylaşımlı araçlar her yerde olacak. Çocuğunuzun elindeki cep telefonu (veya benzeri cihaz) ile paylaşımlı otonom aracı istediği yerden alıp, istediği yere bırakma imkanının olmayacağını kim söyleyebilir?
5G hayatımıza önemli bir miktar hız ve kapasite katarken, gecikmeleri azaltacağı için görev-kritik uygulamalara da daha fazla eğileceğiz. Otonom araçlar, şoförlü araçlardan muhtemelen daha güvenli olacak. Araçlar çevre ile ve birbiri ile daha fazla iletişim kuracak ve 5GAA (5G Automotive Association) tarafından belirlenen standartlarda üretilen, 5G teknolojisini kullanan otonom araçlar her yerde karşımıza çıkacak.
Bence belediyeler taksi plakası için kavga edeceğine bu teknolojiyi görmeli ve “Akıllı Şehirler” uygulamasında bunlara muhakkak yer vermelidir. Sadece vatandaş değil, belediyelerin temizlik, sulama, çöp araçları da bu sistemden nasibini alacaktır.
Metroların tramvayların ve diğer toplu taşıma sistemlerinin altyapısında 5G’nin yerini küçümseyen, kaybedecektir.
OTONOM ARAÇLARIN FAYDALARI
Tek veya iki kişilik, güvenli, hızlı, sizin kullanmadığınız ve istediğiniz yere sizi kendi götüren, gaz salınımı olmayan, istediğiniz yerden alıp istediğiniz yere bırakacağınız ve çevredeki tüm cihaz ve sistemlerle senkron çalışan otonom araçların hayatınıza katacağı rahatlığı bir düşünün…
Bunları 5 başlıkta kısaca açıklayayım;
1.Kaza Riski Azalacaktır;
Yukarıda saydığım nedenlerle insan hatasından kaynaklı kazalar azalacaktır. Yalnızca 2019 yılında 2.500’den fazla insanın trafik kazasında öldüğünü düşünürsek, hiç de azımsanmayacak bir faydasının olacağı aşikâr…
2.Emisyon ve Gürültü Azalacak;
Gaz salınımı azalacak, muhtemelen güneş enerjili ya da elektrikli araçlar artacağından neredeyse sıfırlanacaktır. İlk etapta şehir içinde bu iyileşmeler görüleceğinden, daha temiz bir dünya bizleri bekliyor diyebiliriz.
3.Enerji Tüketimi Azalacaktır;
Petrol savaşları son bulur mu bilinmez ama trafikte kaybolan enerji azalacaktır. Yalnızca araçların değil, insanların da tükettiği enerji azalacaktır. Aracı siz kullanmıyorsunuz, trafikte beklemiyorsunuz, ayakta yolculuk etmiyorsunuz, park etme derdine düşmüyorsunuz… Şahane…
4.Park Sorunu ve Trafik Azalacaktır;
Eşim ve ben haftada toplam 20 saat kadar araç kullanıyoruz ve 2 araç park yerine ihtiyacımız oluyor. Günde 12 saat haftada 5 gün çalışan bir otonom araç, bizim gibi 3 ailenin ihtiyacını karşılayacaktır. Sanırım İstanbul gibi bir şehrin park ve trafik sorunu ancak otonom bir araç sistemi ile çözümlenir.
5.Zamandan Tasarruf Sağlanacaktır;
Parayla satın alamayacağımız tek şey geçen zaman. İstanbul’da yaşayan bir vatandaş günde ortalama 1,5 saatini trafikte geçiriyor. Bu sürenin 30 dakika bile düşmesi demek, haftada 3,5 saat ve ayda 14 saat yani 1 iş gününden(12 saat) fazla zaman kazanmak demektir.
Tabii ki insanların hemen hemen aynı saatte işe gidip geliyor olmaları otonom araç ihtiyacını bir miktar arttıracaktır ancak bunun da programlanabilir, algoritmik olarak hesaplanabilir ve öngörülebilir sonuçlara göre simüle edilebilir olacağından şüphem yok.
Özetle, çocuklarınıza araç alacağım diye kredi çekmenize gerek kalmayacağını düşünüyorum. En iyisi siz şimdiden bu yazıyı çocuklarınıza da okutun, araba beklentisine girmesinler.
OTONOM ARAÇLARA DAİR YENİ İŞ FİKİRLERİ
Kullandığın kadar öde ya da “Business Class” upgrade imkânı muhtemelen olacaktır.
Yeni bir iş kuracak olsam, Miles&Smiles gibi bir sistemi otonom araçlar için düşünebilirdim. Yaptığın yol kadar üst seviye araç ve önceliklendirme de dahil.
Ya da otonom araçlar için park yeri, şarj ve bakım istasyonları…
Korsan otonom araçların çıkması için bir 20 yıl daha bekleriz muhtemelen. Tabi Çincenizi biraz geliştirmeniz gerekecektir.
Son söz de tabii ki Tofaşk’çılara…
Onlar her halükarda cıstaklı müziği son ses açıp, çakal kasa araçları ile ve abartı egzosları ile gaz salmaya ve trafikte tehdit oluşturmaya devam edeceklerdir. Umarım Tofaş, onlara özel otonom araç üretir de en azından trafikte tehdit oluşturmazlar…
Takipte kalın…
Satış sizinle olsun!

Mehmet seçkin için bir cevap yazın Cevabı iptal et